Baltacı Mehmet Paşa ve Rus Çariçesi Katerina arasındaki ilişki
Osmanlı tarihinin en büyük dedikodularından biri ; Baltacı Mehmet Paşa'nın, Rus ordusunu imha etmekten vazgeçtiği Rus hükümdarlarından Büyük Petro'nun karısı Çariçe Katerina'ya olan aşkıdır.

Tarihin tozlu sayfalarından çıkıp ara ara gündeme gelen Baltacı-Rus aşkını, az çok hepimiz duymuşuzdur. 1710’larda yaşanan Prut Savaşı’nda, Baltacı Mehmet Paşa ile Çariçe I. Katerina arasında geçen ilişkiye dair pek çok tartışma günümüze dek gelmiştir. Peki o dönemde ne yaşanmıştı ?

Osmanlı Devleti ile Rusya arasında uzun yıllar devam eden anlaşmazlık, Osmanlı’nın 1711’de Rusya’ya savaş ilan etmesiyle sonuçlandı.
Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa da orduyu kumanda ettiği kara birlikleri ile Rus Çarı Petro’nun ordusunu bulabilmek için Davutpaşa Kışlası’ndan sefere çıktı. 19 Temmuz sabahı Prut Nehri sahilinde karşılaşılaşan iki ordu Çar Petro’nun 60 bin askeriyle beraber Prut Nehri’nin gerisindeki bataklıklar arasında sıkışması ile Osmanlı’nın lehine dönen bir savaş haline geldi.

Rus birlikleri, büyük Osmanlı Ordusu’nun manevraları ile kuşatıldı. Petro da bu kuşatmanın arasında esir düşenlerden alınanlardan biriydi.

Savaşta her şey Osmanlı Devleti’nin lehine işlerken teknik olarak da kazanılmışken …İşin içine Rus Çariçesi Katerina’nın girmesi ile olaylar karışmıştır.

Katerina, Çar ile generallerini teslim olmaya ikna etti. O devrin savaşlarında; teslim olan ordunun, karşı tarafa teslim teklifi ile beraber yüksek meblâğda bir fidye ödemesi gerekiyordu. Katerina mücevherlerini ortaya koyarken generaller de bütün paralarını verdiler. Toplanan bu küçük hazine Baltacı Mehmet Paşa’ya gönderildi.

Çar’ın barış teklifi kabul edildi.
İşte asıl dedikodular da bu sürecin gerçeklemesinden sonra başladı. Zira Rusya bu barışın şartlarını layıkıyla uygulamadı. Rus ordusunu hükümdarıyla beraber imha etmeyip kurtulmalarına imkan tanıdığı için herkes Baltacı Mehmed Paşa’ya kızgındı.
İstanbul’da paşanın rüşvet aldığı ve hatta Çariçe Katerina’nın kendisine sunulduğu ve bu yüzden barışı kabul ettiği söylentileri hızla yayıldı. Baltacı Mehmed Paşa ise barış şartlarının Devlet-i Aliyye lehine olduğu ve bunun büyük bir zafer olarak addedilmesi gerektiğini ifade ederek kendini savunuyordu.
Tabii ki bunların hiçbiri fayda etmedi ve Baltacı Mehmed Paşa, Padişah III. Ahmed tarafından 20 Kasım 1711’de görevden alınarak Midilli’ye sürüldü.
Filhakika Osmanlı sadrazamının basit bir kağıt parçasıyla antlaşmayı kabul etmesi mümkün değildi. Kendisine ve yanındaki mühim devlet adamlarına 7 araba dolusu mücevherat, para ve hediyeler yollanmıştı. Bu paralardan nasibini alan Sadaret Kethüdası Osman Ağa ve Sadaret Mektupçusu Ömer Efendi idam edildiler. Baltacı Mehmed Paşa da 1712’de hayata veda etti.

Zaferin en büyük galibi ise tartışmasız Büyük Petro olmuştu. Kendi canından ziyade Rusya tarihinin istikbalini kurtarmıştı. 1725 yılında ölümüne kadar reformlarına devam edecekti.